17 Kasım 2011 Perşembe

The Field - Looping State of Mind (2011)


Axel Willner'ın (aka The Field) ilk uzunçaları olan "From Here We Go Sublime" (2008), bu blogun yazarına göre tüm zamanların en iyi 5 elektronik albümü arasında yer alan katıksız bir başyapıt. Gerçi kariyerine böylesine muazzam bir işle başlayan hemen her müzisyen/grup gibi, Willner da hemen ertesi yıl kotardığı ("Yesterday and Today" isimli) ikinci albümünde ilkinin yarattığı beklentileri karşılayamamış ama yine de eli-ayağı fazlasıyla düzgün bir çalışmaya imza atmak suretiyle sonraki albümü için hayranlarını meraklı bir bekleyişe gark etmişti. Bu bekleyişin biraz uzunca bir süreyi kapsayacağını düşünenlerin aksine, yaratıcılık konusunda fazla sıkıntı çekmediğini gösterir bir şekilde üç yıl içinde üçüncü uzunçalarını geçtiğimiz ayın başlarında piyasaya sürdü Willner ve ilk albümünün seviyesine "neredeyse" yaklaşarak bir kez daha muazzam bir müzik adamı olduğunu cümle âleme gösterdi.

Albümün besteleri, zengin düzenlemeleri ve elektronik bir dans albümü olarak sahip olduğu nitelik bir yana, ilk albümünün yazısında da daha önce belirttiğim gibi naçiz kanaatimce Willner'ın dehası, bir müzisyen olarak bütün bu unsurlarla büyüleyici bir "atmosfer" yaratma becerisinden ileri geliyor. Kelimelerle, cümlelerle ifade edilemeyecek ve sanat tarihinde çok az kişiye ve esere nasip olmuş olan bu maharet, albümün her saniyesinde kaçınılmaz bir şekilde hissediliyor ve dinleyicinin iliklerine kadar işlemeyi başarıyor. Hele açılıştaki "Is This Power", albümün alâmet-i farikası diyebileceğimiz olağanüstü bir şarkı. Derin bir bas, yumuşak vurmalılar, insanı kendinden geçiren keyboard melodisi ve üçte ikisi bittikten sonra evrildiği bambaşka diyarlara bakınca, Willner'ın şimdiye kadarki en iyi işlerinden biri olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Sadece o mu, 7 parçanın her biri, 63 dakikalık albümün kusursuzluğa doğru evrilmesi adına üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor ve ortaya çıkan sonuç, 'Melody Maker, Jr.' blogu için, 2011 yılının şimdiye kadarki zirvesi. 10/10

7 Kasım 2011 Pazartesi

Canon Blue - Rumspringa (2011)


Internet dediğimiz uçsuz-bucaksız deryada bile izini sürmenin kolay olmadığı, hakkında iki satır bir şeyler okumak istediğinizde bunu başaramadığınız, kendi hâlinde, kelimenin gerçek anlamıyla "indie" bir şahsiyetle karşı karşıyayız. Nashville, Tennessee doğumlu Daniel James (aka Canon Blue), Nick Drake ve Serge Gainsbourg gibi şarkı yazarlarının ve Boards of Canada gibi elektronik icracıların izinden giden, güzel mi güzel bir ses ve nefis vokal melodileriyle bu karışımı süsleyen mütevazı bir kardeşimiz. Grizzly Bear grubundan Chris Taylor'ın kaydettiği, Şilili elektronik dehası Christian Vogel'ın son "rötuşlarını" yaptığı ilk uzunçaları "Colonies"i 2007'de yayımlayan James, söz konusu albümün Avrupa turnesi esnasında fırsat bulduğu anlarda kaydettiği şarkılardan oluşan ikinci albümü "Rumspringa" ile 2011'in güzel sürprizlerinden birine imza atıyor.

Albümün çok nitelikli, dinleyenin aklını başından alan ve yıl sonu listelerine tepelerden girecek bir çalışma olduğunu söylemek mümkün değil ama zaten müziği de bu kriterlerle dinlemiyoruz. Beklentilerin düşük seviyede tutulması durumunda gayet keyif verici, insanı yormadığı gibi bilakis dinlendiren, eli-ayağı düzgün ve en önemlisi pür bir "samimiyetle" kotarılmış bu albümden tatmin olmamak için bir neden yok. Amiina isimli yaylı çalgılar dörtlüsü ile çalışan James, bu grubun dokunuşlarının albümdeki her şarkıya belirgin ve baskın bir şekilde nüfuz etmesine izin vermiş ve ortaya çıkan sonucun fazlasıyla tatmin edici olduğunu belirtmek gerekiyor. Piyano ve trompet gibi çalgıların da uyumlu şekilde entegre olduğu, James'in sevimli vokaliyle taçlandırdığı "Rumspringa", yoğun bir işgününün ardından eve gelip "beni fazla yormayacak bir şeyler dinleyeyim" dediğinizde çekinmeden başvurabileceğiniz sıcakkanlı, anlayışlı ve sadık bir dost gibi.. 8/10