30 Ekim 2011 Pazar

Mayer Hawthorne - How Do You Do (2011)


Ann Arbor, Michigan yerlisi Andrew Cohen'ın (aka Mayer Hawthorne) müziğini tanımlamaya acaba nereden, nasıl başlamalı? 2000'li yılların ilk yarısında çeşitli gruplara dâhil olup ayrılan, akabinde solo olarak takılmaya başlayan ama muhtemelen çalışmalarını eş-dost-akraba üçgeninin dışına taşıyabilmeyi o zamanlar pek de düşünmeyen multi-enstrümantalist adamımız, '60'ların sonu/'70'lerin başı soul single'larını anımsatan şarkılarının bir yapımcı tarafından çok beğenilmesiyle işi ciddiye döker. Ne denli yetenekli bir sanatçı olduğunu kanıtlayan çeşitli single'lar peş peşe geldikten sonra nihayet 2009 yılında "A Strange Arrangement" isimli ilk uzunçalarını kotarır. Son derece olumlu eleştiriler alan, satış olarak da fena bir seyir izlemeyen (ve başta Kanye West olmak üzere pek çok ünlü ismin övgüsüne mazhar olan) söz konusu debut'nun ardından, içinde bulunduğumuz ayın başlarında işbu postun konusunu teşkil eden ikinci albümü piyasaya sürülür.

Hawthorne'un müziği için "samimi, romantik, yumuşak, duyarlı, nazik, yerinde duramayan, iyi huylu" gibi pek çok sıfat akıllara gelebilir. Soul ve R&B sınırları dâhilinde gezinen ama bu türlerin "en dinlenebilir, en rafine ve en pop" hallerini ortaya koyan sanatçı (ki bu asla kötü bir şey değil), albümdeki hemen hemen tüm enstrümanları da kendisi çalıyor. Müziğinin en önemli elementi ise tanrı vergisi diyebileceğimiz olağanüstü güzellikteki sesi. Hemen her şarkıya damgasını vuran ve dinleyeni adeta kendinden geçiren bu ses, Hawthorne'un yine bizzat kendi yazdığı seksi ve duygusal liriklerle birleşiyor ve karşı konulması neredeyse imkânsız bir karışım çıkıyor ortaya. 8/10

9 Ekim 2011 Pazar

Best Music Videos Ever #14: Buddy Holly

Weezer, '90'ların başında post-grunge akımının en popüler grubuydu. Daha ilk albümleri olan "Weezer (Blue Album)" ile hem eleştirel hem de ticarî anlamda zirveye ulaşan grup, niteliksel olarak hiç ödün vermeden günümüzde de müthiş pop-punk albümleri yapmaya devam ediyor. Gerçi, dün itibarıyla (daha 40 yaşında) vefat eden kurucu üye Mikey Welsh bundan böyle grupla birlikte çalamayacak. Biz de bu arada bu postu onun aziz hatırasına adamış olalım.

Konumuz, Weezer'ı bir MTV fenomenine dönüştüren "Buddy Holly" videosu.. Debut albümlerinin ikinci single'ı olarak piyasaya sürülen şarkı zaten mükemmel bir post-modern klasik ama video, zaman içinde parçanın kendisini bile aşan bir popülariteye sahip olmayı başardı. 1970'lerin kült sitcom dizisi "Happy Days"i kendisine fon seçen klip, dizide yer alan "Arnold'ın Yeri"nde geçiyor. Sitcom'un bizzat kendisinden alınan görüntülerle yeni çekilen sahnelerin birleştirilmesi, kimi zaman da üst üste bindirilmesiyle oluşturulan videonun, fon seçtiği dönemin ruhunu bire bir yansıtan muazzam bir atmosferi var. Weezer elemanları kumaş pantolon, gömlek, ince kravat ve sarı yelekleriyle Arnold'ın Yeri'nde şarkı söylüyor, kanı kaynayan gençler de yerinde duramayıp kendilerini sahneye atıyor. Ve videonun en güzel sürprizinde "Happy Days"in en havalı karakteri olan Fonzie (Arthur Herbert Fonzarelli), bir kurgu ve dublör mucizesi sayesinde Weezer'ın performansı eşliğinde sahnede dans ediyor, herkesi kendine hayran bırakıyor ve koluna iki tane genç kız takıp mekânı terk ediyor :)

Yönetmen Spike Jonze, daha 1 yıl önce The Breeders'ın "Cannonball"una çektiği video ile tüm dikkatleri üzerine toplamışken, 1994'te "Buddy Holly" ve "Sabotage", 1995'te de "It's Oh So Quiet" ile tüm zamanların en iyi müzik video yönetmenlerinden biri olarak mimlendi. "Buddy Holly" ise 1995 MTV Müzik Ödülleri'nde tam 4 ödül kazandı. Ayrıca Modern Sanatlar Müzesi'nin müzik sergisinde kendine yer buldu.

Weezer - Buddy Holly (1994)
Yönetmen: Spike Jonze